Menu

Sıkça Sorulan Sorular

Hac ve Umre hakkında sıkça sorulan sorular.

İhrama giren kişinin iki rekât ihram namazı kılması sünnettir. Şayet kerâhet vakti ise ihram namazı kılınmamalıdır. Mîkât mahallinde unutularak kılınmaması hâlinde Mekke’ye geldikten sonra da kılınabilir. Ancak maddi bir ceza gerekmez. İçinde bulunulan vaktin namazını kılmak da bu iki rekât namazın yerine geçer. Bu namazın ilk rekâtında Fâtiha’dan sonra “Kâfirûn”, ikinci rekâtında ise “İhlas” sûrelerinin okunması faziletlidir.

Cidde Hill bölgesi sınırları içerisinde kabul edildiği için Afakîler Cidde’de ihrama giremezler.

Bir kimsenin umresini tamamladıktan sonra yeni bir umre yapabilmek için tekrar Harem bölgesi hudutları dışına (hill bölgesine) çıkarak orada ihrama girmesi gerekir. Bu konuda en çok bilinen yer, Hz. Âişe Mescidi’nin bulunduğu Ten’îm’dir (Kâsânî, Bedâi‘, 2/167).

Umre ihramına girdiği hâlde, henüz tavaf ve sa’y yapmadan bir gündüz veya gece süresince elbise giyen kişinin, öncelikle elbisesini çıkartıp ihram bezlerine bürünerek tavaf ve sa’yini yapması gerekir. Ancak ihramlı iken bir gündüz veya gece süresince elbise giymiş olduğu için küçükbaş hayvan kurban eder (İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, 2/488).
Şâfiî mezhebine göre ise cezânın gerekmesi için bir günün veya gecenin geçmesi gerekmediğnden bu kişi küçükbaş hayvan kurban etme, üç gün oruç tutma veya altı fitre miktarı sadaka verme seçeneklerinden birini tercih edebilir (Nevevî, el-Mecmû‘, 7/383; Remlî, Nihâyetü’l-muhtâc, 3/358; Dimyâtî, Hâşiyetü İ‘âneti’t-tâlibîn, 2/365; İbn Kudâme, el-Muğnî, 5/381-382)

Hanefî mezhebine göre, ihramlı iken saç veya sakalın en az dörtte birini tıraş eden, koltuk altlarından en az birini ya da kasıklardaki tüylerin tamamını temizleyen kişiye ceza olarak dem (bir koyun veya keçi kesmek) gerekir. Bunlardan daha azının tıraş edilmesi durumunda bir sadaka verilmesi yeterlidir (Mevsılî, el-İhtiyâr, 1/161-162).
Şâfiî mezhebine göre ise en az üç kılın tıraş edilmesi halinde kişi muhayyerlik haklarından yararlanıp; dem, üç gün oruç tutma veya altı fakire sadaka verme seçeneklerinden birini tercih edebilir (Nevevî, el-Mecmû‘, 7/247, 367-368, 371, 376; İbn Kudâme, el-Muğnî, 5/381-382).

Hanefî mezhebine göre, ihramlı iken sakalın en az dörtte birini tıraş eden kişiye ceza olarak dem (koyun veya keçi kesmek) gerekir (İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, 2/549). Şâfiî, Hanbelî ve Mâlikî mezheplerine göre; böyle bir kişi, dem, üç gün oruç ve altı fakire sadaka vermekten birisini seçmekte muhayyerdir (Nevevî, el-Mecmû‘, 7/247, 367-368, 372; İbn Kudâme, el-Muğnî, 3/429).

Tavaf ve sa’yi yapıp tıraş olmayı geciktiren kişinin ihramlılık hâli devam eder. Dolayısıyla tıraş oluncaya kadar geçen süre içinde ihram yasakları da devam eder. Kişi bu süre zarfında herhangi bir ihram yasağını çiğnemezse bir ceza gerekmez. Fakat bir ihlal söz konusu ise ihlalin türü ve miktarına göre gerekli olan cezayı öder.

İhramlı kimsenin vücuduna, saç, sakal gibi bir uzvunun tamamına, süslenmek ya da güzel görünmek için krem, yağ, jöle, saç kremi, briyantin sürmesi ya da kına, saç boyası ve benzeri şeylerle boyaması durumunda kendisine dem (koyun veya keçi kesmek); bir uzvun tamamına değil de bir kısmına bunu uygulaması hâlinde de bir fitre miktarı sadaka vermesi gerekir (Mevsılî, el-İhtiyâr, 1/161).
Şâfiî mezhebine göre, kına için herhangi bir ceza gerekmezse de diğerleri için ceza gerekir ve bu durumdaki kişi muhayyerlik haklarından yararlanarak bir dem; küçükbaş hayvan kesme veya üç gün oruç tutma ya da altı fitre miktarı sadaka verme cezalarından herhangi birini tercih edebilir (Nevevî, el-Mecmû‘, 7/383).
Tedavi için sürülen ilaç, merhem veya kokusuz krem ve yağlar için ise bir şey gerekmez.